Okumak üzere olduğunuz makale, Alex Aragona tarafından kaleme alınmış ve Efsa tarafından Türkçe ’ye çevrilmiştir. 1 Mart 2022 tarihinde “No One is Talking About Capitalism — In Your Sense” başlığı altında yayınlanmıştır.
Kapitalizm kelimesi söz konusu olduğunda kişinin amacı verimli fikir alışverişleri yapabilmekse iki şeyi yapmayı bırakması gerekir: Terim kullanıldığında saf bir şekilde insanların aşağı yukarı aynı görüşte olduğunu varsaymak ve kelimenin geriye kalan tanımlarının tamamen yanlış olduğunu öne sürmek.
Bazıları bu terimi tam olarak Gary Chartier’in “kapitalizm-1” in ana mesajı olarak kullanıyor: mülkiyet haklarını ve gönüllü mal ve hizmet alışverişini içeren ekonomik bir sistem. Diğerleri bu ana mesajı ve ona bazı ek kriterleri kastediyor. – kelimeyi bir fikir paketi, şartlar kümesi veya belirli düzenlemelerin ve dinamiklerin ortaya çıkmasına sebep olan çeşitli faktörlerin etkileşimi haline getirmek. Yine de diğerleri bu kelimeyi bugün yaşadığımız sosyal, politik ve ekonomik sistemi ve güçleri — başka bir deyişle, şimdi sahip olduğumuz her şeyi ifade etmek için kullanıyorlar.
Bu yaklaşımların her biri ve saymadığımız birçoğu farklı şekillerde haklı çıkarılabilir. Ama belki de terimin tamamen bırakılması daha iyi olurdu -durdukları yerde daire çizecekleri konuşmaların peşinde koşmamaları ve fikir ve anlamı daha iyi temsil edecek kelimelerin bulunması, kullanılan tanımın hem savunucularına hem eleştirmenlerine katkı sağlardı. Bunu söylemekle beraber, kelime hala kullanılıyor olduğundan ve muhtemelen uzunca bir süre de kullanılmaya devam edeceğinden, yapabileceğimiz en iyi şey, terimin farklı insanlar için farklı şeyler ifade ettiğini anlamak olacaktır. Başkalarının bu terimi nasıl kullandığına değin daha anlayışlı olmak, öğrenilmiş bir anlayış ve kişinin terimi kullanma biçimiyle ortaya çıkan bazı sorunlara yönelik daha eleştirel bir bakış açısı geliştirmek, tartışmanın, terimin tercih edilen kullanımının arkasında gerçekten ne yattığını keşfetmeye ve mülahazaları iyileştirmeye yönelik daha önemli bir konuma taşınmasına yardımcı olacaktır.
Kapitalizmi Kapitalizm-1 Olarak Savunanlar için
Kapitalizmin “mülkiyet hakları ve gönüllü mal ve hizmet alışverişini içeren ekonomik bir sistem” den başka bir şey ifade etmediği konusunda ısrar edenler, hayatı kendileri için hem kolaylaştırıyor hem de zorlaştırıyor. Kolaylaşıyor çünkü bu basit yaklaşım aslında sadece serbest / serbestleşmiş bir pazar anlamına geliyor. Zorlaşıyor çünkü çoğu zaman başkalarının kelimeyi kullanırken aynı şeyi kastetmediklerini anlamıyorlar. Ayrıca- ihtiyari yahut gayriihtiyari şekilde – terimi yine de çok gevşekçe kullanırlar ve kendi fikirlerinin iletimini zorlaştırırlar.
Kapitalizm kelimesini bu şekilde kullananlar, başkalarının kapitalizm tanımlarına karşı da herhangi bir eleştiri duyduklarında, genellikle piyasaların ne kadar muhteşem oldukları hakkında öğüt vermeye başlarlar. Bu tepki ancak kapitalizm-1’in söz konusu olduğu durumlarda anlamlıdır. Zaten kapitalizm-1’in kendisinin ciddi karşıtlarının bulunması nispeten zordur.
Orada bir yerdeler ama geniş çaplı bir tasarıda, bireysel zilyetleri ve gönüllü alışverişe hiç umursamadan komünal ve kolektif sosyoekonomik düzenlemeleri tam anlamıyla alternatif olarak alan ideallerine bağlı bir eğitimli ideologlar azınlığı onlar. Genelde birçok insan kapitalizmi eleştirdiğinde olan şey özel zilyet / mülkiyetin ve gönüllü alışverişin temel ilkelerinin dolaylı olarak reddi bile değildir. İnsanlar aslında mevcut düzenin daha rahatsız edici, sakıncalı ve doğası gereği yıkıcı, adaletsiz yönlerine- örneğin kapitalizm-2 ve/veya kapitalizm-3 veya başka bir ana özellik- itiraz ediyorlar.
Gerçekten de kapitalizm-1 olarak kapitalizmi savunanlar aşağıdaki gibi şeyleri teşvik eden (ve doğası gereği onları içeriyor gibi görünen) bir düzene yönelik gelen eleştirilerin amacını genelde gözden kaçırırlar: bir devlet programının veya sınırlı sorumluluklarının arkasına saklanarak çevreye zarar veren şirketler; büyük bir şirketin fikri mülkiyet ihlalleri nedeniyle daha küçük bir şirkete dava açması; finansal piyasaların sürekli olarak kurtarma paketleri alan ayrıcalıklı bir sektör tarafından kontrol edilip manipüle edilmesi; büyük şirketlerin memurlarının federal kabine pozisyonlarına geçmeleri; ve müstehcen miktarlarda sosyal güç ve nüfuzla sonuçlanan devasa miktarlarda sermaye birikimi, sadece birkaç örnek.
Kapitalizmin kapitalizm-1’den ibaret olduğunu savunanların bu noktada işaret ettiği şey sayılanların kapitalizmle ne kastettikleriyle alakasının olmadığıdır; Bugün gözlemlenebilen işlevsizliğin veya adaletsizliğin büyük kısmını “kapitalizm” paketinin bir parçası olarak ele almak” sadece yanlış; nihayetinde bunu yapan herkes en iyi ihtimalle yanılıyordur ve en kötü ihtimalle savunmasında kötü niyetlidir. Bu eleştiri, kendilerini kapitalist olarak görenlerin öğretmen havalarına girmesine neden olsa da gerçekten işe yaramaz ve gereksizdir. İşe yaramazdır çünkü mevcut düzendeki sorunlar hakkında yapılabilecek verimli tartışmalardan uzaktır; değersizdir çünkü birçokları için kapitalizmin kapitalizm-1’den çok daha fazlasını temsil ettiği ve akla uygun sebeplerinin olduğunu görmezden gelmektedir.
Gerçekten de kapitalizmin dar bir kavram olan özel mülkiyet ve piyasalar olarak sunulmasına bu kavramın savunucularının ta kendileri tarafından büyük zararlar verilmiştir. Bir gün bunu çok temel bir kavram olarak kullanıyorlar ve diğer günlerde mutlu ve özensiz bir şekilde modern sosyal ve ekonomik gerçeklerin daha geniş bir tasarısını göstermek için kullanıyorlar.
Bazıları dünyadaki yanlış olan her şeyin- bir patronun birini işe alması ve ardından güç dinamiklerini kötüye kullanmasından Irak Savaşı’na kadar- sebebinin kapitalizm olduğunu söylerken kapitalist-1’in bunun safsata olduğunu söylemesinin kolay (ve doğru olan) olduğunu hayal edin. Aynı şekilde mevcut düzen hakkında iyi olan her şeyin kapitalizmin sonucu olduğunu iddia etmek de saçmalıktır. IPhone’un var mı? Kapitalizm! Modern tıp ve sağlık alanındaki ilerlemelerin tadını çıkarıyor musunuz? Pekâlâ, diğer faktörleri görmezden gelin- bu kapitalizm! Gelişmekte olan bir ülkede rastgele biri iş mi buldu? Bunu çevreleyen koşulların geri kalanını veya başka çeşitli sebeplerle acı çeken insanları unutun- kapitalizm! Bugün başına iyi bir şey mi geldi? Muhtemelen kapitalizm! Ve belki de bu inanılanların en kötüsü, bu kadar ima ve genellemeye sebep olan şey: ABD ve SSCB’de kim galip geldi? Açık olmak gerekirse bunu kapitalizm ile komünizm arasında bir hesaplaşma olarak tanımlamaktan daha doğru bir şey olamaz! Ve tahmin edin hangisi daha iyi? Bilin bakalım nihai savaşı hangi taraf kazandı!?
Yine, eğer biri kapitalizmi basitçe “mülkiyet hakları ve gönüllü mal ve hizmet alışverişini içeren bir ekonomik sistem” olarak kullanırsa hiç sorun olmaz. Karşıt görüştekilerin terimi doğru kullanmadığının kendini beğenmiş bir şekilde ısrarla belirtilmeye devam edilmesi, eğer onlar da terimi uygun gördükleri ölçüde gevşek kullanıyorlarsa kuru gürültüden ibarettir.
Daha geniş anlamlara kaymamak, sadece kapitalizm-1 ile ilgilenen kişinin görevidir; her zaman başkalarının terimle neyi kastettiklerini ve neyi kastetmediklerini açıklamaya hazır olun ve başkalarının bu terimi sıklıkla daha geniş anlamlarda kullandığı gerçeğini unutmayın.
İşte tam da bu yüzden kapitalizm-1’in kendinden menkul kapitalistleri, “solcu” bir bireyin internet ortamında kapitalizmi yerdikten sonra kendi zenginliğini artırmak için 1.000.000 adet sol temalı ürünlerini satması gibi bir sözüm ona “ironiye” dikkat çekerek alakaya maydanoz bir konumda kalıyorlar.
Kapitalizm-1’i Eleştirenler yahut Reddedenler için
Kapitalizmi kapitalizm-1 biçiminde eleştirenler ya da reddedenler, yukarıdaki durumun tersiyle karşı karşıyadırlar ama sonuç aynı olacaktır: Tartışılan şeyin- bu senaryoda resmen saldırı altında olan- kelimenin dar ve esas anlamı olduğunu akıldan çıkarmamak önemlidir. Daha geniş anlamlara kaymak, her ne olursa olsun, özel mülkiyet ve gönüllü mübadelenin özüyle ilgili temel tartışmalardan uzaklaştıracaktır.
Kapitalizm-X’i Eleştirenler yahut Reddedenler İçin
Geriye kalanların çoğu için kapitalizmin peşinden gitmek, kapitalizm-1’in ana mesajından hareketle belirli bir düzeni meydana getiren ek koşulların eleştirilmesi anlamına gelir. Bu durumda, bu yoldaki herkesin ne kadar verimli iletişim kurabildikleriyle kapitalizm kelimesiyle ne ölçüde örtüştüklerinin ters orantılı olduğunu anlaması gerekir.
Tartışma terimi için hala nispeten dar ve idare edilebilir bir anlam öne sürmek ilk şeydir- örneğin, “büyük işletmeler ve hükümet arasında simbiyotik bir ilişkiye sahip ekonomik sistem” olarak kapitalizm veya işyerleri, toplum ve (eğer varsa) devlet-… yatırım yapılabilir serveti ve üretim araçlarını kontrol eden nispeten az sayıda insan.” Bununla birlikte, daha dar olan kapitalizm-1 kavramının üstüne birkaç fikri eklemeye başlamak, sonra bunu kapitalizm olarak etiketlemek ve ardından bir eleştirisini veya reddini inşa etmek bambaşka bir olay.
Bu, yapılamayacağı anlamına gelmez- sadece konu dışı. Örneğin, bu makaleyi okuyan herkes kendine özgü bir kapitalizm anlayışına sahip olabilir ve ondan hareketle her unsurunu eleştirebilir. Ancak, bunu verimli şekilde yapmak zorlu bir iştir. Amaçlanandan daha geniş anlamlara kayma riski her zaman mevcuttur ve risk, zaten nispeten geniş olan bir terimin anlamıyla başlandığı için güçlenir. Kapitalizmin paket teklif tanımı, delik deşik olmuş bir geminin gövdesindeki her sızıntıyı düzeltmeye çalışan şey olacak. Kapitalizmi daha dar veya geniş bir şekilde ifade eden biriyle konuşup konuşmadıklarına, onlarla aynı fikirde olup olmadıklarına bağlı olarak, kendi kavramlarına göre daireler çizeceklerdir.
Dahası, bu yoldan gidenlerin, kendi kapitalizm anlayışlarıyla kapitalizm-1’in özünün nasıl bağdaştığını tutarlı şekilde anlatmaları gerekir. Başka bir deyişle, diğerleri belirli bir kavram ve fikir koleksiyonunu kapitalizm olarak adlandırmayı kabul ederse, o zaman özel mülkiyetin ve gönüllü mübadelenin mantığının diğer her şeyle nasıl ilgili olduğunu açıklama sorumluluğu onlardadır. Kapitalizm-x mutlaka kapitalizm-1’den mi geliyor? Yoksa iddia bunun muhtemel olduğu mu? Ya da kapitalizm-1’in kapitalizm-x’e yol açması gerekmediği, ancak belirli faktörler mevcut olduğunda sıklıkla yaşandığı mı? Kapitalizm-x’in olumsuz unsurları başkalarını kapitalizm-1’i reddetmeye mi yönlendirmeli yoksa diğer unsurlar yürürlükte olmadığı sürece kapitalizm-1 kabul edilebilir mi? Ya da belki de kapitalizmi, temelinde kapitalizm-1 olmayan bir şekilde kullanıyorsunuzdur. Tümü, öyküdeki ince, ancak önemli kırışıklıklardır; bunlar, ütülendiğinde kişinin kendi düşüncesine yarar sağlar ve genellikle kişi tarafından kastedilen şeyin daha net bir sunumunu sağlar.
Nihayetinde, kapitalizmin bileşik anlamını kullanmaya devam etmek isteyen herkes, her zaman kastettiklerini bir açıklaması ile beraber sunmaya hazır olmalıdır. Belki de birinin yapabileceği en yararlı şey, kapitalizm paketlerindeki her bir çubuğun en kesin ve net tanımlarını ve bunların birbirleriyle nasıl ilişki kurduklarını bulmaktır. Bir yapboz bitmiş de olsa anahtar parçalar açıklanmadan kavranamaz.
Kapitalizme Şu An Sahip Olduğumuz Şey Olarak Bakanlar İçin
Amaç ister eleştirmek ister onu savunmak olsun, kapitalizmi siyaset ve ekonomi sistemleri -muhtemelen Kanada ve ABD gibi ülkelerin ekonomi politiklerinin gösterdiği gibi- açısından dünyada şu anda sahip olduğumuz şeyi ifade etmek için kullanmak, birisi size ne yiyeceğinizi sorduğunuzda sınırsız yemeğe sahip bir büfeyi göstermek kadar önemlidir. Prensip olarak, her şeyi her şeyden bir şeye indirgediği için bir sorunun cevabıdır. Pratikte size hiçbir şeyi açıklamaz.
Kapitalizm kelimesiyle eşanlamlı olarak kabul edeceğimiz “şimdi sahip olduğumuz şey” ne anlama geliyor? İnsanlar mevcut gerçekliğin büfesinden istediklerini alıp bir tabağa koydukça ve öğle yemeğini “kapitalizm” olarak sundukça tek bir kapitalizmden bahsedilemez ki. Kişiden kişiye veya konuşmadan konuşmaya değişen terim nadiren aynı olacaktır. Bu yaklaşımın hakikati, bununla hiçbir şeyin tam ve tutarlı bir şekilde kastedilemeyeceğidir. Farklı ülkelerin kendi iç politik ekonomileri vardır ve politikaları ile ticari alanları mutlaka küresel sosyal ve ekonomik düzen ile farklı şekillerde bütünleşir. Şirketler hukuku, iş hukuku, ticari ve ticari alanın dinamikleri, hükümetlerinin kurulması ve devletin bürokratik işlevleri vb. Her şey, ince (ancak önemli) düşüncelerden büyük farklılıklara kadar her şekilde değişir. Dünyanın aşağı yukarı hep takip ettiği saf bir “yol” üzerinden tespitler yapmak zordur.
Kapitalizmi şu anda sahip olduğumuz şey olarak kasteden bazı kimseler, bu noktayı bir raddeye kadar kabul ediyorlar, en azından tüm küresel düzeni tek bir tanımlayıcı altında ele almanın zor olduğunu kabul ediyorlar. Verdikleri cevap genellikle olayları coğrafi bölgeye veya başka bir ortak anlatıma nazaran en azından biraz daha daraltmak oluyor. Bu durumlarda, örneğin “Batı” veya “İngiliz Milletler Topluluğu Ülkeleri”nin toplumları ve ekonomileri kapitalist olarak kabul edilir. Gel gör ki bu girişim yine de rahatsız edici miktarda belirsizliği ve farklılığı ortadan kaldıramaz. Örneğin “Batı” yı kapitalist olarak ele alalım. Ancak ABD’nin birçok İskandinav ülkesine kıyasla çok daha farklı bir siyasi, ekonomik ve sosyal gerçekliği vardır- bu, tesadüfen her iki rejimin de taraftarlarının ve karşıtlarının orta yoludur. Tamam her ikisinin de özel mülkiyet ve mübadele unsurları var ama her iki taraftaki tüm savunucuların ve muhaliflerin üzerinde anlaşabileceği tek şey, hiçbirinin tek bir aynı kategoriye atılmayı garanti edecek kadar benzer olmadığıdır.
“Şu anda sahip olduklarımız” konusunda spesifik olmaya çalışmak, başka sorunlara da neden oluyor. O halde, mevcut dünya portresinin hangi kısmı özünde kapitalisttir? Güçlü ticari çıkarlar mı? Devlet ve desteklediği çeşitli çevreler mi? Yargı sistemi mi? Birçok insanın benimsediği veya şartlandığı genel sosyal tutum mu? Her öğenin belirli bitleriyse, aralarındaki etkileşim nasıl görünüyor? Ve yine o noktada mutlaka bir spektrum olacağından, dünyadaki hangi sistemlerin anlamlı olduğu ve ne dereceye kadar kapitalist olarak sınıflandırılabileceği kesinlikle tekrar tekrar düşünmeye değer.
Tüm bu problemler, “şimdi sahip olduğumuz şey” bağlamında kapitalizmin savunucuları ve muhalifleri için eşit derecede sorun olmaktadır. Ancak, muhalifin uğraşması gereken birkaç tane daha sorun var. Devlet veya bir tür hükümet kapitalizmden kurtarılabilir mi, yoksa mevcut hükümet biçimleri yelpazesi zorunlu olarak kapitalist mi ve bu nedenle bir noktada veya tamamen gayri meşru mu? Aynı şey ticaretin belirli unsurları için de sorulabilir. Ve elbette en önemlisi, şu anda sahip olduğumuz şeyin kısmi bir reforma ihtiyacı olup olmadığı veya doğası gereği haksız olup olmadığı ve tamamen ortadan kaldırılması gerekip gerekmediğidir- ve ister birinci ister ikinci doğru olsun, tanım şu anda sahip olduğumuz şeyi kastettiği için adım adım gidilmelidir.
Ne Yapabileceğimizi Merak Edenler İçin
Kapitalizmin tek bir anlamının herkes tarafından kabul edildiği bir dünya yaratmaya çalışmak bir yana, kelimenin neden olduğu tüm olası sorun ve kafa karışıklığına karşı yapılabileceğiniz iki şey var.
Bir yandan, bir kişi, konuşmalar uyumsuz planlar ve farklı çıkarlar üzerine inşa edilmesin diye kapitalizmle ne kastettiğini ortaya koyarak kendi noktasına ve sohbete en çok yardım eden kişi olduğuna emin olmalıdır. Bu yaklaşım bazen terimin anlamı üzerinde kolayca anlaşmaya varılamayacağını ortaya çıkaracak ve bu da kendi başlarına keşfedilmeyi bekleyen ilginç kapılar açacaktır. Diğer zamanlarda, belirli bir bağlamda veya konuşmada terimin ne anlama geldiği konusunda anlaşmaya varmak, insanların bir şeye karşı bir bakış açısı sunması ve en alakalı yanıtları alması için gerekli ortak anlayışı yaratır- bir anlaşmazlığın özüne inmek, hatta bazı noktalarda ilk başta düşünülenden daha az çekişme olduğunun farkına varmak bu.
Öte yandan, savundukları veya eleştirdikleri etkileşim sistemini tanımlamak veya belirli ideallerin yerine kullanmak için kapitalizm kelimesini kullanmayı bırakırlarsa, bu makale boyunca ana hatlarıyla belirtilen sorunlar daha kolay ele alınabilir. Daha net iletişim ve doğruluk adına başka terimleri kullanmak, terimi hem savunanlara hem de eleştirenlere fayda sağlayacaktır.
Başka bir deyişle, çok önemli kavramlar ve fikirler üzerine, çok önemli farklılıklar ve insanların yaşamları için çıkarımlar içeren tartışmalarda, serbest piyasa, devlet kapitalizmi, neo-merkantilizm, kurumsal güç, ticaretin egemenliği, hiyerarşik işyerleri, yönetici sınıflarının veya sosyal olarak baskın olan vasıflı bireylerin düzenlemeleri vb. gibi bir dizi farklı terime atıfta bulunulması herkes için daha iyi olacaktır. -Aynı şeylere sürekli kapitalizm, kapitalizm, kapitalizm, kapitalizm diye atıfta bulunmaktan iyi olduğu kesin.