Pis Dövüşme Vakti

Yazar: Kevin Carsoni. Orijinal makale: Time to Fight Dirty, yayınlanma tarihi: 13 Nisan 2023. Zagreides tarafından tercüme edilmiştir.

Utah yasama meclisi yakın zamanda “kritik bir altyapı tesisinin işleyişini engelleme veya kesintiye uğratmayı” beş seneye kadar hapisle yargılanabilecek bir cürüm haline getiren bir yasa çıkardı. Bu kritik altyapı tesisleri arasında petrol ve doğalgaz tesisleri, elektrik santralleri ve demiryolları da yer alıyor. Bu yasayla beraber kabul edilmiş başka bir yasa da “kritik altyapıyı engelleyen yada  kesintiye uğratan” şahısları üçüncü dereceden cürüm suçlamasıyla beş seneye değin hapisle cezalandırabilecek. Şu anda, Utah boru hatlarına ve öbür fosil yakıt altyapısına müdahale eden protestoları hapisle cezalandıran 19. eyalet oldu.

Mevzuat neyin “engelleme veya kesintiye uğratma” olduğunu tarif etmiyor. Bir yolu kapatan veya kendini bir buldozere zincirleyen herhangi bir kimsenin birinci derece bir cürümden beş sene yada daha fazla hapis cezasına çarptırılması yüksek ihtimaldir. Açıklamış olalım, birinci derece cürüm sınıflandırması esasında cinayet ve tecavüz gibi suçlar için tasvip edilir; petrolün o dokunulmaz, mukaddes çıkarım faaliyetine mani olan fiiller ise ya vandalizm ya da mala zarar verme başlığı altında sınıflandırılırdı.

Bundan başka, ülke ve eyalet seviyesindeki yasamacılar, emeklilik fonları, yatırım fonları, vakıflar ve sairleri fosil yakıt sanayiinden uzaklaşmayı ve alternatif yollar bulmayı kanuni olarak yasaklamanın yollarını deniyor. Her türlü niyet ve gayelerine rağmen, sistemin kuralları dahilinde onlara barışçıl bir şekilde mukavemet etmemize ihtimal veren  tüm olanakları ise sistematik olarak engelliyorlar.

Sivil itaatsizlik ve barışçıl protestonun mantığı, gelegeldiği gibi, protestocuların protesto ettikleri kimselerle ve devletle müşterek bir ahlaki cemiyeti paylaştığını ve devletin var olduğu kabul edilen vicdanına hitap ettiğini öngörür.. Fosil yakıt sanayii ve onlar için tüm bu kanunları çıkaran yasayıcılar tabii ki böyle bir naiflik içinde değiller.. Kıymetli altyapılarına yönelen saldırıların cezasını, normalde savaş vaktinde düşmanların yaptığı sabotaja verilen seviyelere çıkardılar zira gerçekten bizlere karşı tam bir mücadele içinde olduklarını biliyorlar.

Pis dövüşüyorlar. Bizim de aynısını yapmamızın zamanı geldi. Fosil yakıt sanayii ve onun devlet dahilindeki hizmetkarları, servetlerine servet katmak için hayatımızın temeli olan biyosferi, yani dünyanın canlı tabakasını göz göre göre yok ediyor. Kesinlikle bizimle müşterek herhangi bir ahlaki cemiyetin parçası değiller. Vicdana oynayarak fikirlerini dönüştürebileceğimiz saf ve yanlış yönlendirilmiş muhalifler de değiller. Savaş halindeki düşmanımızdan fazlası olmadıklarını bilmemiz gerekir. Utah Phillips’in dediği gibi: “Dünyamızın katillerinin isimleri ve adresleri var.”

Ve Carl von Clausewitz’in kısaca açık ettiği gibi: “Savaşın gayesi düşmanın savaşma kabiliyetini yok etmektir. Bu, düşmanın kritik emniyet açıklarını kestirmek, bu açıklara asgari kayıp ve risk dahilinde taarruz etmek ve onların karşıt yıkıcı saldırılarda bulunmalarına mani olacak şekilde hareket etmekten ibarettir.”.

Büyük ölçekli enerji ve yakıt altyapıları mutat olarak herhangi bir insan organizasyonunun tamamını bırakın, ufak bir kısmını dahi muhafaza etme veya göz altında tutma kabiliyetinin çok ötesinde ebatlarda ve karmaşıklıkta, mühim miktarda kritik kavşak noktasını kilometrelerce giden iletim hatlarını ihtiva eder ve bunlardan herhangi biri bile saldırıya uğrarsa, tamir edilene kadar tüm sistemi devre dışı bırakma ihtimali vardır.. Irak’ta,  işgalci ABD ordusuna ve onun kurduğu rejime karşı isyan, bu tür müdafaasız noktalara, hem tamir maliyetleri hem de kaybedilen hizmetler veçhesinden altyapılara dayattığı muazzam maliyetten çok daha düşük bir maliyetle saldırılar yaptı. Bu sabotaj faaliyetlerinin neticesinde Irak’ta enerji ve yakıt altyapılar çoğu zaman kullanım dışıydı.. Başka bir misal olarak Nijerya’da, MEND’in (Nijer Deltası Kurtuluş Hareketi) petrol boru hatlarına mükerrer ve ısrarcı saldırıları bir noktada günde 300.000 varil petrol kaybına sebebiyet vermişti..

Kalabalığın, kameraların ve buldozerlerin bulunduğu yüksek görünürlüklü sembolik fiiller yerine belki de bunların mevcut olmadığı düşük görünürlüklü fiilleri masaya yatarımanın vakti geldi.

Elbette sistem dahilinde çalışmak ve onun kurallarını ona karşı yöneltmek mümkün olduğu müddetce bunu da yapmalıyız. Mesela, davalar ve bürokratik engeller, düşmana -bizim tarafımıza çok az maliyet yükleyerek- mühim bir zarar verebilir.

Tabii ki “kamuoyunu bilinçlendirmek” gibi geleneksel hedeflerden tamamen vazgeçmemiz doğru olmaz. Lakin burada dahi, farkındalığı hedef alınan esas grup çok daha spesifiktir- Irak’taki ABD karşıtı mukavemetin Amerikan ordusuna destek hizmetleri veren şirketlere ve her türlü paralı askere yönelen saldırılarında olduğu gibi, amaç, karşı tarafın bulunduğu noktayı kârdan çok zarar ettirir hale getirmektir. Yatırım fonlarının tamamen çevresel sebeplerle fosil yakıt sanayiinden başka kaynaklara meyletmeleri kanunen olarak yasaklanmış olsa dahi, bu tür bir yatırımın marjinal riskini ve maliyetini artırmak ve kar nispetini düşürmek için yaptığımız her şey – kanuni ve bürokratik engelleme yada sabotaj yoluyla- işe yarayabilir. Neticede basit kâr-zarar hesabıyla bakıldığında yatırımcılara fosil yakıtlar çok daha az cazip görünecek.

Tabii, herhangi bir kişiyi kovuşturmaya veya hapis cezasına çarptırılabilecek bir takım fiillerde bulunarak herhangi bir düzeyde risk almaya teşvik etmiyorum kimseyi. Hayat zor, insanların hayatları ve bakmaları gereken aileleri var.

Bu platformda yapılan çeviriler tamamen bağışlarla finanse ediliyor. Burada okuduklarınız hoşunuza gidiyorsa eğer, sizi katkıda bulunmaya davet ediyoruz. Nasıl destek verebileceğinize dair talimatları C4SS’yi Destekleyin sayfasında bulabilirsiniz:
https://c4ss.org/c4ssyi-destekleyin

Anarchy and Democracy
Fighting Fascism
Markets Not Capitalism
The Anatomy of Escape
Organization Theory