Yazar: Kevin Carson. Orijinal makale: On Fracking and Free Lunches. Yayınlanma Tarihi: Tercüman: Zagreides.
Grist’te yayınlanan bir makalesinde Amal Ahmed, Physicians for Social Responsibility’in (Sosyal Sorumluluk için Doktorlar) yayınladığı ve polifloroalkil maddelerin veya kısa adıyla PFA’ların petrol ve doğalgaz çıkarmak için yürütülen hidrolik kırma faaliyetlerinde yaygın olarak kullanıldığına dair yeni bir rapordan bahsediyor. PFA’lar sonsuza dek kimyevi madde olarak kalırlar- yani toprakta ve suda çözünmeden süresiz olarak kalır ve nihayetinde besin zincirine girerler. PFA’lar “doğum kusurları, kanser ve diğer ciddi hastalıklar”a yol açabilir. Özellikle de sık görülen yeraltı suyu kirlenmesi felaketlerinden sorumludurlar. Ahmed, PFA’ların Teksas’ta hususiyetle büyük nispette kullanıldığını söylüyor: “Teksas’ta son on yılda petrol ve doğalgaz şirketleri, eyalet genelinde binden fazla hidrolik kırma uygulanan petrol ve gaz kuyusuna en az 43.000 pound** zehirli kimyasal pompaladı… ” Toksik hidrolik kırma kimyasallarının bir bileşeni hakkında bu spesifik bilgiye sahip olmamız, yalnızca endüstrinin lütfu sayesindedir. FracFocus, “fracking” yani hidrolik kırmada kullanılan kimyasalları takip eden milli bir takip kuruluşudur. Yeraltı Suyu Koruma Konseyi’nin bir projesidir – “eyalet düzenleyici kurumlarından müteşekkil kar amacı gütmeyen bir kuruluş” olarak tanımlanır. Hidrolik kırma kimyasallarına dair veriler tamamen endüstrinin kendi bildirimlerinden gelir. Bu veriler tam veya kapsamlı olmaktan uzaktır, çünkü hidrolik kırmada kullanılan kimyasal karışımların tarifi tescillidir. “Teksas kuyularına zerk edilen 6,1 milyar poundluk*** kimyasalın nevi ticari sır olarak gizlendi…” Hatta bazı eyaletler, “doktorların tedavi amacıyla bile olsa kimyasallar hakkında bilgi elde etmesini veya bunları ifşa etmesini kısıtlayan” kanunlar çıkaracak kadar ileri gitti. Bu, hidrolik kırmanın ve daha genel olarak fosil yakıt sanayiinin, etraftaki insan topluluklarına verdiği zarar yüzünden uygun sorumluluk standartlarına tabi tutulursa nasıl hayatta kalamayacağının bir başka örneğidir. Zehirlenmenin yanı sıra, hidrolik kırma, fosil yakıt sanayiinde sondaj kuyularından çıkan atık sular için kullanılan kuyular ile birlikte insan eliyle tetiklenen depremlerin ana sebeplerinden biridir. Hidrolik kırma, Oklahoma’daki vuku bulan depremlerin sadece takribi %2’sine sebep olsa da, eyalet ülkedeki en yüksek rakamdaki insan müdahalesiyle oluşan depreme ev sahipliği yaptığı için bu, aslında çok büyük bir miktar. Ve unutmayın, insan müdahalesiyle oluşan depremlerin diğerleri de başka türlerde petrol sanayii faaliyetlerinden menbalanmaktadır. Bundan başka , fosil yakıt çıkarımından menbalanan toprak çökmesi ve bunun kıyı bölgelerindeki sel ve kasırga hasarını arttırabilmesi de var. Toprak çökmesi, deniz seviyesinin yükselmesi sebebiyle sulak alanların kaybını hızlandırmakla kalmadı, bundan başka Katrina ve diğer devasa kasırgalardan menballanan hasarı da mühim nispette arttırdı. Petrol sızıntılarından menbalanan hasarlar için fosil yakıt şirketlerinin mesuliyetini sınırlayan kanunları tabii ki unutamayız. 1990 ABD Petrol Kirliliği Kanunu, petrol sızıntılarının ekonomik zayiatını 75 milyon dolar ile sınırladı, Obama hükümeti 2014’te bir düzenlemeyle bunu 134 milyon dolara çıkardı. Kıyaslamak gerekirse, BP’nin Deepwater Horizon sızıntısı tahmini 8 milyar dolarlık hasara neden oldu. Daha da fenası, petrol şirketlerinin sebep olduğu ekonomik zararlar vergiden düşülebilir. Şimdi, tüm bunları göz önünde bulundurarak, bir anlığına durun ve hidrolik kırma kimyasallarının sağlık üzerindeki tesirlerini, depremlerin zararlarını, yol açtığı toprak çökmesinin neticelerini tam hukuki mesuliyet altında üstlenmek zorunda kalsaydı, fosil yakıt sanayiinin halini hayal edin. Arazi kaybı, sel ve petrol sızıntılarından menbalanan tüm hasarlar (açık okyanus platformları, tankerler ve boru hatları dahil). Kâr getirisini, fosil yakıtların fiyatı ve imal edilen toplam miktarlar üzerindeki tesirlerini hayal edin. Bence, kömür, gaz ve petrol santrallerinin insani olarak mümkün olan en kısa müddette yerini güneş ve rüzgar enerjisine bırakacağı, demiryolu altyapısı olabildiği kadar iyileştirildikçe nakliyatın kamyonlar yerine trenlerle yapılacağı, pek çok lüks uçak havalimanının metruk araziye dönüşeceği ve banliyo bölgelerinde yeni imar izinlerinin oranının sıfıra düşeceği gayet makul tahminlerdir. Bırakın 2050’yi, 2040’a kadar karbon salınımını sıfırlama planları en kötümser tahminler olarak görülecektir. Fosil yakıt sanayiinin işledikleri suçlardan mesul olmaktan korunmasına dair bu gerçekler, çok daha geniş bir prensibin yalnızca bir misalidir: kapitalizmin ne ölçüde menfi hariciyetlere bağlı olduğu – yani, sermayenin maliyetlerini ve risklerini sıradan halk üzerine yaymak ve zararı onlara yıkmak üzerine olduğu. Fosil yakıt sanayiine yönelik geçilen bu iltimaslar, kapitalist kârın, kaynak girdilerinin suni ucuzluğuna ve bolluğuna ne derecede bağımlı olduğunu da göstermektedir. Sağ-liberterler, bir zamanlar barlarda ve publarda yaygın olan bira sipariş eden müşterilere “bedava öğle yemeği” verme kampanyasına atıfta bulunan “Bedava Öğle Yemeği Diye Bir Şey Yoktur” (TANSTAAFL) sloganına bayılıyorlar. Öğle yemeği gerçekten bedava değildi, ama bakın –bedava öğle yemeğindeki o sandviçlerin bedeli, herkes için bira fiyatları artırılarak ödendi. Peki o zaman, burada gördüğümüz şey, kapitalistler için bedava bir öğle yemeği tabağı ve dandik sandviçlerden ya da haşlanmış yumurtalardan çok daha güzel yiyecekler içeriyor –tahmin edin bunun bedelini kim ödüyor?
*: Hidrolik Kırma: Hidrolik kırma (İngilizce: Hydraulic fracturing veya Fracking), belli bir hidrolik sıvının yerin binlerce metre altındaki tabakalara tazyikli bir biçimde pompalanarak, daha önce mümkün görülmeyen kaya gazı ve türevlerinin çıkarılmasını esas alan mevcut bir tekniğin sadece geliştirilmiş hali. Bu teknik çoğunlukla kömür gazı, kum gazı, kaya gazı ve kaya petrolü gibi kaynakları çıkarmak amacıyla kullanılmaktadır.
**: 19504,472 kilogram.
Bu platformda yapılan çeviriler tamamen bağışlarla finanse ediliyor. Burada okuduklarınız hoşunuza gidiyorsa eğer, sizi katkıda bulunmaya davet ediyoruz. Nasıl destek verebileceğinize dair talimatları C4SS’yi Destekleyin sayfasında bulabilirsiniz:
https://c4ss.org/c4ssyi-destekleyin