Kleptokrasi ve Tekelcilikten Neden Korkmalıyız?

Okumak üzere olduğunuz makale, Citizen Ilya tarafından kaleme alınmış ’ye çevrilmiştir. 7 Aralık 2019 tarihinde “Why We Should Fear Kleptocracy and Monopolism” başlığı altında yayınlanmıştır.

Kapitalizm Rusya’ya geleli 32 yıl oldu. 5 Şubat 1987’de girişimciliği yasallaştıran Gorbaçov’un reformlarıyla kendini göstermeye başlayan kapitalizm, Putin’in Rusya’sında da vahşice hüküm sürüyor. Bürokrasi vahşi kapitalizme dönüştü ve birçok parti üyesi demokrat ve suçlu oldu. Modern Rusya’da, ortak halka ait olması gereken her şey, gücü elinde tutan 90’lardan kalma büyük bir arkadaş grubunun yani her şeye gücü yeten hükümetin elindedir. Bu yazıda Rusya’da bu kleptokrat kapitalizmin nasıl geliştiğini ve ne kadar tehlikeli olduğunu gözler önüne sermek istiyorum.

Vahşi kapitalizmin büyük bir sorunu

Suçlular Rusya’daki tüm pazarları yiyip bitirince yasal faaliyetlerde bulunmak imkânsız hale geldi. Tabii tepedeki yırtıcılar da av bulamamaya başladığında, en güçlü olanın hayatta kalacağı bir süreç başlar.

Putinizm, birçok yasadışı faaliyeti yasallaştırdı, ancak bunu yaparken de Putin’in etrafındaki az sayıda insan güç elde etti. Boris Yeltsin ve Putin’in kişisel koruması olan Viktor Zolotov, şimdi gösterilerde çocukları ve kadınları terörize eden militarize örgüt Rosgvardia’nın sahibidir. Bu ve benzeri hamleler, ekonomik ve siyasi gücü birkaç kişide toplamış ve gizli bir tekel biçimi oluşturmuştur.

Bu tekelcilikle ilgili en kötü gerçek, Rus ekonomisinin temelinin geniş anlamda rant elde etmeye dayalı olmasıdır. Biri doğal kaynakları, biri bütçeyi, biri ithalat-ihracat, biri başka bir şeyi yoğunlaştırıyor. Ve hepsi, ülkenin %1’ine aitken, 30 milyondan fazla insan ayda 150 doların altında yaşıyor. Rus deneyiminin basitçe “yanlış kapitalizm” olduğunu söylemek, kapitalizmin etkileriyle ezilen milyonlarca yoksul vatandaşa güldüğünüz anlamına gelir. Birçoğu emekli ve büyük olasılıkla iyi mühendisler, sosyal hizmet uzmanları, bilim adamları veya çok fazla deneyime sahip mavi yakalı işçilerdi. Suç devleti toplumu umursamıyor çünkü onlar depresif alkolikler ve uyuşturucu bağımlılarından daha anti-sosyaller. Bu da Putin diktatörlüğünün yaygın bir özelliği haline geldi. Votka şirketleri ve uyuşturucu mafyaları, yozlaşmış devletin en yakın arkadaşlarıdır- hepsi suçludur.

Seçkinlerin Putin’e karşı önemli bir direniş göstermemesi, elitlerin Putin rejimini Yeltsin rejiminin mantıklı bir devamı olarak değerlendirdiklerini gösteriyor. 90’lı yıllardan bu insanlar serbest piyasa ve özelleştirme fikirlerini desteklediler ve şimdi vatanseverliğe ve devlet kurumlarına ölüp bitiyorlar. Hayatlarının asıl amacı- cebine daha fazlasını koyabilmek– hep aynı oldu. Parti diyecek ki- biz demokrasiden yana olacağız, parti diyecek ki- ayağa kalkacağız.

Rus toplumu artık atomize edilmiştir. Vahşi kapitalizm, herkesin egoistçe yaşadığı umutsuz bir toplum yarattı. Yalnızca sağlam bir iyimserliğe sahip insanlar kendi kendilerine örgütlenmeye ve birbirlerine yardım etmeye emek harcarlar. Egoizm, zenginlerin bizi beslemek için verdiği şeydir. Rus halkı her zaman fedakâr olmuştur ama vahşi kapitalizm oksijenimizi kesmiştir. Zenginler zihniyetimizi bozdu. Karşılıklı yardımlaşma ve kolektivizm tabu haline geldi ve günümüz orta sınıfının (ölmekte olan) ve üst sınıfın yaşam tarzı bunu mükemmel bir şekilde temsil ediyor.

Yalnızlık ve depresyon, modern yaşamın ilerlediği iki ana yön haline geldi. Kapitalizm, diğer %99’un sömürülmesiyle tüm nüfusun yalnızca %1’ini eğlendirmek için tasarlanmıştır. Bazen bunu göremiyoruz, ancak Rus deneyimi bunu mükemmel bir şekilde gözler önüne seriyor. Üst sınıftan bazıları insanlara açıkça gülüyor ve onlara “sığırlar” diyor. Sadece kendileri için ifade özgürlüğünün olduğu bir durum yarattılar, çünkü yetkilileri sorgulamak veya onlara hakaret etmek cezalandırılır. Bir Rosgvardia memuruna dokunmak bile 6 yıl hapse mal olabilir.

Anlattıklarım gerçeğin sadece bir kısmı. Polisle birçok kez başım belaya girdi ve sokaklarda yoğun bir yoksulluk gördüm. Kleptokrasi, geleceğinizin tanrılar ve efendiler lehine çalınacağı anlamına gelir. Tekelcilik, sizin üzerinizde güçlerini ilan etmeleri anlamına gelir. Vahşi kapitalizm, sosyal sınıflar arasında geçiş yapmayı sağlayan asansörün size ve sevdiğiniz insanlara asla açılmayacağı anlamına gelir.

Bu durumda korku, sevgiden daha güçlüdür. Bu yüzden kleptokrasi ve tekelcilikten korkmalıyız: Bu dünyada birlik olmadan her zaman zayıf olacağımızı hatırlamalıyız. Kendinizi zayıf hissettiğinizde daima bu sevgiyi hatırlayın.

Anarchy and Democracy
Fighting Fascism
Markets Not Capitalism
The Anatomy of Escape
Organization Theory