Zorunlu Öğretim, Okuryazarlık, Ve Eğitim Alternatifleri
The following article is translated into Turkish from the English original, written by Natasha Petrova.

Jacob Huebert’ in Libertarianism Today başlıklı kitabının meziyetlerinden biri, yüksek okuma yazma oranlarının zorunlu eğitim yasalarından önce de var oluşuna kanıttır. Ahlâk ve pratik burada güzelce biraraya geliyor. Çocukları şiddet kullanarak okula göndermek ahlâksızlık olduğu gibi, etkili bir eğitim için gerekli de değildir. Devletciler iyi bir delille kalmıyorlar.

Kitabının 114. sayfasındakı alıntıya dönelim:

Profesör Lawrence Cremin erkeklerde okur yazarlık oranının 70 ila 100 arasında değişmekte olduğunu tahmin etti. Diğer araştırmalar gösteriyor ki 1650’den 1795’e kadar, erkek okur yazarlığı yüzde 60’tan yüzde 90’a yükseldi ve kadın okur yazarlığı yüzde 30’tan yüzde 45’e yükseldi. 1800’den 1840’a kadar, Kuzeyde okuma yazma % 75’ten % 91-97 arasında yükseliş yaptı. Aynı zaman diliminde, Güney’de % 50-60’dan % 81’e çıktı. Yazar ve eğitimci, John Taylor Gatto, Amerika’da okur yazarlığa önem verilen yerlerde oranın % 93 ve % 100 arasında olduğunu belirtti. 1850’de, Massachusetts zorunlu eğitimi kurmadan önce, eyalette okur yazarlık oranı % 98 idi.

Yüksek okur yazar nufus, devletin eğitimde müdahalesi olmadan açıkca mümkün. Bu görüş radikal eğitimci John Holt’a ait olup özgür düşüncenin ahlâki ilkesine kanıttır. Bu görüş, genç insanların kendi eğitimlerini kontrolde ozgür olmalarını talep eder. İzin verilince, bir çocuk okuma öğrenmeye kendi alanlarında uyum sağlayabilir. Kendine yönelik buluş işlemi çocuğun öğrenim isteğini güçlendirir.

Okumanın sevinci agresif baskı olmazsa daha iyidir. Biz özgürlükçüler baskısız eğitimi teşvik eden nadir bir pozisyondayız. Devletin zorlayıcı eğitimine karşi yenilikci alternatifler var. Bunlar Sudbury okul sistemi, Montessori okul sistemi, ve okulsuzluk sistemi. Bunların arasında en sevdiğim okul olmadan yapılan eğitim. Bu, devletin eğitim modellerine en radikal alternatif sağlar. Kendine özgülüğe, seçime ve özgürlüğe saygı verdiğinden, özgürlük prensiplerine en uygunudur.

Kültürel değişim eğitimde paralel değişiklik gerektirir. Eğer daha özgür topluma erişmek istiyorsak, çocuklarımızı farklı yetiştirmeliyiz. Kendi ilgi ve hayallerini takip etmeleri için daha çok özgürlük vermeliyiz. Yukarıda bahsedilen eğitim alternatifleri bunun gerçek olmasına yardım eder. Başlayalım!

Batu Caliskan Bu çeviri sorumludur.

Anarchy and Democracy
Fighting Fascism
Markets Not Capitalism
The Anatomy of Escape
Organization Theory